Ayrılıklar herkes için zor gelir. Bazıları biten bir ilişkiyi daha kolay kabullense de; bazı kimseler için ise bu süreç oldukça sancılı geçer. Elbette ayrılık sürecinin kişinin öz karakterinin yansımasını sağlayan bir aşama olduğu da bilinen bir gerçek.
Uzun süreli ilişkilerde ya da evliliklerde zaman içinde partnerler arasında karakter karmaşası yaşanabilir. Öyle ki zamanla partnerimizin özellikleri bize bizim özelliklerimiz ise ona karışacaktır.
Peki uzun süren bir ilişki sonucunda değişen karakterimiz bizi ne yönde etkileyecektir?
Boşanma ya da ayrılık herkes için zor olsa da; 2000 yılında Amerika’ da yayımlanan bir araştırmaya göre kadınlar ve erkekler bu süreçte farklı oranlarda etkilendiği saptanmıştır. Yapılan araştırmada Paul Costa Junior ve ekibi 40’lı yaşlarda 2000 kişiye kişilik testi uygulamış. Aradan geçen 6-9 yıl sonra ise aynı testi tekrardan uygulayarak bu kişilerin, yaşamlarında geçirdikleri önemli olaylar sorgulanmış ve bu şekilde kişiliklerinin ne kadar değiştiği anlaşılmaya çalışılmıştır.
Cinsiyet Etkisi
Testin sonucunda ise kadınların ve erkeklerin boşanma sonucunda yaşadıkları farklılıklar göz önüne serilmiş. Kadınlar yaşadıkları ayrılık süreci sonrası daha dışa dönük ve yeni tecrübelere açık hale gelirken; erkekler tam tersine daha sorumsuz ve özensiz bir yapıya bürünmüştür. Bunun yanı sıra ayrılığın erkekler üzerinde moral bozucu bir etki yaratmasıyla; bu kişiler duygusal bakımdan istikrarsız hale dönüşmüş.
Ancak söyleyebiliriz ki yapılan diğer araştırmalarda aynı sonuçlar alınamadı. Örneğin Alman araştırmacıların; 1994’ten 2006’ya kadarki 12 yıllık dönem içinde üç farklı zamanda 500 kadar orta yaşlı kadın ve erkeklere uyguladıkları kişilik testi sonuçları bir önceki araştırmadan oldukça farklıydı.
İçe Dönük ve Dışa Dönük Bireyler
Sonuçlar cinsiyet farklılıklarını bir kenara attı. Boşanan kadın ve erkeklerde; eşleriyle oluşan ortak arkadaşlarını yitirmeleri sonucunda daha az dışa dönük hale geldikleri belirlendi. Ayrıca ayrılık sürecini geçiren hem kadın hem de erkeklerin güvenirlik duygusunda da ciddi azalmalar görüldü.
Bu araştırmaya göre ise ayrılığın etkisi; tam olarak kişinin karakter özelliklerine bağlanmıştır. Örneğin daha içe kapalı olan bireylerde yalnızlık hissinin artabildiği görülmüştür. Ancak belirtmekte yarar var araştırmacılar, bu kişilerin endişe etmesinin gereksiz olduğunu ve bu durumun geçici bir süreç olduğunu vurgulamaktadır.
Karakter Özellikleri
Bu yıl yayımlanan An Katrien Sodermans ve ekibi tarafından yapılan bir araştırma ise Avrupa’da boşanma oranının en yüksek olduğu Belçika’nın Flaman bölgesinde boşanmış 2000 kişi arasında gerçekleştirildi. 7 yıl süren bu araştırma bu kişilerin ayrılık sonrası ne tür yeni ilişkiler kurduğu araştırıldı.
Araştırma sonuçları dışa dönük kişilerin diğerlerine kıyasla daha hızlı bir şekilde yeniden evlendiklerini ortaya çıkardı. Duygusal bakımdan dengesizlik yaşayan içe dönük bireylerin ise bu yedi yıl içinde çoğunlukla bekar kaldığı ya da kısa süreli ilişkiler yaşadığı görüldü.
Sorumluluk duygusu ağır basan kişiler ise yeniden ciddi bir ilişkiye girme ya da evlenme öncesinde; önceki evliliklerine kıyasla daha uzun bir süre karşı tarafı tanımaya çalışmışlardı.
Sonuç olarak uzun süreli beraberlik sonunda yaşanan ayrılık, bireylerin sadece kişilik özelliklerini etkilemekle kalmamış; aynı şekilde kişilik özelliklerinin ayrılık süreci sonrasına ne şekilde tepki vereceğini de etkilemiştir.
Ayrılık Sonrası Reddedilme Korkusu
Aslında ayrılık sürecinin bu derece sancılı geçmesinin en temel nedeni kişinin kendisini ve karakterini sorgulamasıdır. Bu sorgulama ise uzun süreli ilişkilerde partnerlerin kimliklerinin birbiriyle iç içe geçmiş olması ve ayrılık sonrası kişinin kendisinden bir parça yitirdiğini düşünmesidir. Bu sebeple boşanma sonrası bireylerin kendilerine dair yargılarında değişiklikler gözlenmektedir. Ayrıldıktan sonra korkularınızı yenemiyorsanız Ankara psikolog size yardımcı olacaktır.
Yine bu yıl yapılan bir araştırma sonucunda kendisi hakkında katı fikirlere sahip bireylerin reddedildiklerinde durumu daha kişisel algıladıkları ve karakterlerindeki olumsuzluğun ortaya çıktığını düşündükleri için daha fazla üzüntü duydukları belirlenmiştir.
Fakat araştırmacılar reddedilmenin yıkıcı etkisine karşı; kişilik özelliklerinin çok yönlü ve değişebilirlik gösterdiği konusunda uyarıyor. Bunun yanı sıra boşanmanın etkisi; içe kapanmanın artmasını engellemek adına, kişilerin yeni arkadaşlıklar edinmeye çalışmasının yalnızlıktan kurtulmakta etkili olduğunu söylüyor.
Sonuç olarak söyleyebiliriz ki; uzun süre yaşanan bir ilişkinin bitişi elbetteki kimse için kolay olmayacaktır. Ancak bu sancılı süreç, kişinin kendini tanımlama ve değiştirmeye çalışma derecesine itmemesi gerekmektedir. Bilinmesi gerekir ki; yaşanan ilişki, bireyde baskı hissine neden oluyorsa, belki de bu ilişkinin bitişi kişiler için daha umutlu ve yaşama sevinciyle dolu bir dönemin başlangıcı olacaktır.
Kaynak: https://terapidestek.com/
Yorum Yap